Ansızın bir kapı çaldı..
Kafamı uzatıp ortam sesini dinleyerek kapının ikinci defa çalmasını bekledim. Hala sükunetini sürdüren ortam sesinde bir değişiklik olmaması beni kapıyı düşünmekten alıkoydu.. Elimde küçük bir kağıt vardı onunla ilgileniyordum ikinci defa çalmayınca kapı, devam ettim ilgilenmeye. Küçük ve boş bir kağıttı elimdeki. +Bazen dedim, bazen koca kitaplardan bile daha anlamlı bu küçük beyaz kağıt..
Bunları düşünmeye koyulmuşken kapının zilini tekrardan duydum. Bu defa ikinci defa çalacağa hiç benzemiyordu.. Bu defa ben açmak istedim. Açmak ve zilin çalma sebebini öğrenmek tamamen benim isteğimdi. Kalktım ve usulca kapıya yöneldim. Gelebilecek kişileri teker teker aklımdan geçirdim.. Gelebilecek kimse yoktu ki? Yalnızdım. Kapıcımız da yoktu. Yan komşumuz da. Üst komşumuz da. Kocaman bir dünya içinde tek bir ev vardı onda da ben kalıyordum. Dünyada insan yoktu benden başka. Kimdi bu gelen? Azrail dedim içimden. Tek gerçek. Dünyadaki tek gerçek.. Ama Azrail de kapıdan gelmezdi ki.. Kapıya doğru ilerlerken kalbimin sesinin kulaklarımda duyuyor, ellerimde hızlı hızlı atan damarlarımı hissediyordum.. Ayaklarımda yere doğru hızla ilerleyen Kan pulcuklarının heyecanımdan derime çarptıklarını hisseder gibiydim. Bu kapıdaki beni fazlasıyla heyecanlandırıyordu. Neye benziyordu. Benim gibi bir insan mıydı? Yoksa o hep sesine hayran olduğum, her sesini duyduğumda gülümsemelerimin arttığı minik sarı kedicik ayaklandı da kapımın zilini mi çalmıştı. Beni özlemiş olabilir miydi?
+Yoo delirme dedim kendime.
+Deliriyorsun..
Heyecandan organlarımın seslerini beynimde hissediyordum. Bu delilik! Hızlandım. Az öncekinden daha büyük attım adımlarımı. Kapıya vardığımda açacağım bir kapı kolu olmadığını fark ettim. Aman Allah'ım.. Kapı kolu yoktu.. Kapıyı büyük bir güç sarf ederek açmalıydım. Değer miydi kim olduğunu bilmediğim birisi için? Allah'ım yardım et.. Merak ediyorum onu.. Ne pahasına olursa olsun onu görmeliyim.. Kim olduğunu görmeliyim. Kalbim hızla çarpıyordu hala. Boş yere harcayacağım belki de o gücümü. Belki de değmeyecek biriydi kapıdaki. Belki de Yüreğime bir dost olacaktı.. Bilemedim. Ama o kapıyı açmak isteği her saniye biraz daha artıyordu. Tek başıma halledemezdim. Sahip olduğum tüm ses tellerimi hareke geçirerek
+Sana doğru itiyorum kendine doğru çek kapıyı diye bağırdım.
Kapı ziline ulaşabilen birisiydi pekala bunu başarabilirdi. Kapıya yoğun baskı uygularken onun da çabalarını hissediyor ve git gide görmediğim birisine karşı merakım artıyordu. Henüz görmedim yüzünü. Henüz duymadım sesini..
+Allah'ım dedim. Kesin deliriyorum.
Kapıyı ellerimle iterken tüm damarlarım da kapıya baskı uygulayarak bana yardımcı oluyor gibiydiler. Sesimi kaybediyorum sanki.. Az önce o kadar şiddetle bağırmıştım ki.. Nasıl konuşacaktım onunla. Sesim..
+Allah'ım Sesim.. Allah'ım Aklım.. diye diye aralandı kapı. Artık sıkıştığı yerden çıkmış kapı gıcırdayarak aralanmıştı.. Ellerim titriyor.. Kapıyı itemiyorum. Dokunamıyorum kapıya.. Ayaklarımı hissedemiyorum.. Kalbim yok. Aklım. Damarlarım. Kan pulcuklarım.. Hissedemiyorum. Öldüm dedim bir an. Kapıyı çalan kesin Azraildi canımı aldı ve gitti diye düşündüm. Öyle değildi. Ama öyle olmasını hissettim bir an. Kapı arasından kim olduğuna bakamıyordum çünkü ayaklarım yere sabitlenmiş gibi adım atamıyordu. Kimsin demeye mecalim olmadığı gibi sesimi de kaybetmiştim .. Gelen her kimse o da bekliyordu. Belki o da benim hissettiklerimi hissediyordur. Belki o da konuşamıyor.. Tüm bunlar aklımdan geçerken günlerin geçtiğini hissediyorum. Günler, haftalar ve aylar.. Nefesini hissediyorum. Orada biri var. Benden bir hamle bekliyor kapıdan girmek için. Kapıdan girmek için benden bir ses bekliyor gibi.. Delirmek üzereyim.
Onun nefesinin sesi kulaklarımda çınlıyordu sanki.. Ah kesin delirdim derken bir anda sağ elimdeki bir damarın aniden attığını hissettim. Ve harekete geçti tüm damarlarım.. Yavaş yavaş doğruldum.. Doğruldukça ben, o da doğruluyordu. Tüm akciğerlerimi dolduracak kadar bir nefes alarak kapıya dokundum. Onun dokunduğunu hissettim.
+Kimdi bu gelen.. Allah'ım kimdi?
Ben kapıyı yavaş yavaş iterken o da kendine doğru çekiyordu.. Kapı tam açılana kadar sadece yere baktım.. Hala nefesimi tutuyor bırakmak istemiyordum. Ama kafamı kaldırmalıydım. Ona bir kere bakmalıydım. Sesini duymalı gözlerindeki sözcükleri duymalıydım. Yavaşça kafamı kaldırdım. Nefesimi yavaş yavaş vermeye başladım.Artık kapı tamamen açılmıştı.. İkimiz de açmaya çabalamıştık o kapıyı.. O kapının açılmasını ikimiz de istemiştik.. Bu isteğin sebebi yoktu. Onu görmemiştim.. Beni görmemişti şimdiye dek. Kapıyı açma isteğimiz tamamen histi. Belki de Rabbin istediği bir his. Belki de ortak bir güç harcanmış o kapı ardında gülümsemelerin olacağı bir his.. Gözlerine uzun uzun baktıktan sonra titrek bir sesle:
+Bekle dedim.. Bekle geliyorum!
Arkamı döndüm ve koşarak içeriden küçük beyaz kağıdımı almaya gittim. Yerinde yoktu. Hayır onu zil çaldığında şuraya indirdiğime eminim dedim içimden. Sonra kapının açılmasıyla odaya savrulmuş olabileceğini düşündüm. Arkamı döndüğümde yerde beyaz kağıdımın biraz daha büyümüş olduğunu bir köşesinin de karalandığını gördüm.. Bu kağıt benim kağıdım ama nasıl olur da büyür ve karalanır.. Deliriyorum.. Bağırarak, deliriyorum dedim.. Ve aldım kağıdı kapıya gittim.. Ona uzattım kağıdımı. Gözlerime uzun uzun baktı kağıda bakmadan. Sonra kağıdı inceleyip karalı bölmeyi yırtarak tekrar bana verdi beyaz kağıdı.. Neler oluyordu. Daha hiç konuşmadan bu şekilde anlaşamıyorduk. Ben anlamıyordum ne yaptığını.. Konuşmak istedim. Gözlerine bakarken bu imkansızdı. Allah'ımm.. Deliriyorum.. Kağıda çevirdim gözlerimi tam konuşacakken bana verdiği kağıdın da ortadan ikiye bölünmüş olduğunu gördüm.. Hızlıca onun gözlerine tekrar baktım ve bu nasıl oldu der gibi tekrar kağıda gözlerimi diktiğimde kağıtların tekinin yok olduğunu gördüm ve tekrardan onun gözlerine bakmadan ellerine çevirdim gözlerimi.. Bir parçası benim elimde diğer parçası onun elindeydi.. Küçük beyaz kağıdımın boyutunda olmuştu şimdi. Hem onda vardı hem bende.. Bu defa şaşkınlığımı bir kenara atıp gülümsedim gözlerine bakarak.. Gülümsedi.. Ve güzel gülümsemesiyle sessizce
-"DELİRİYORUZ" dedi..
+Hakikat dedim aniden.. HAKİKAT.. Delirmek en güzel Hakikatti..
HAkikat....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder